6 Temmuz 2014 Pazar

Bursa- Eskişehir

yaklaşık bir ay önce arkadaşımızın düğününe katılmak için bursaya doğru yola koyulduk. bu geziye vesile olan bir düğündü. Allah mesut etsin inş..

bir ayda toparlayıp yazmam mümkün oldu  :(    ...çok acı :))

:)


ilk molamızı polatlı da namaz için verdik. ikinciyi ise eskişehir de verdik. çiğbörek (çibörek) molası :))
çiğbörek'çi de yedik biz bunları...

papağan a dair çok da iyi yorum okumadım ..bu mekanı beğenenler vardı. tercihimiz bu mekandan yana oldu. namlı otelin yanında :) ayrıca eski tepebaşı karakolu nerede diye sorup mekanı kolaylıkla bulabilirsiniz.
üniversiteye çok yakın diye de ekleyeyim :))

Çiğbörek, kıyma, soğan ve baharat karışımının açılmış yufkaya konulup yağda kızartılmasıyla yapılan geleneksel bir Kırım Tatar yemeğidir.Çiğ börek veya özel isim olarak Çiğ börek, Kırım Tatarları arasında adı birleşik olarak: Şırbörek, Şuberek, Çiberek, Çuberek, Çiborek şeklinde adlandırılır. Bu börek Türkiye'nin yerli halkı tarafından Türkiye Türkçesi'nde adlandırılırken yanlış bir anlam kazanarak çiğ börek olmuştur, bu yemek Çiğ Köfte gibi çiğ et ihtiva etmez, ancak et böreğe (içli köfte gibi birçok anadolu yemeğinin tersine) pişirilmeden konur.
Böreğin adı konusunda çeşitli görüşler vardır. Bir görüş "şırbörek" adının pişerken çıkan kızarma sesinden geldiğini öne sürerken, diğer bir görüş de Kıpçak lehçesindeki lezzetli anlamındaki "çi"den geldiğini öne sürer.
kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87i%C4%9F_b%C3%B6rek


                        düğün sonrası  o.m. hayatının ilk çarpışan araba deneyimini yaşadı. hey gidi günlerrr :)))



Kozahan ziyaretimiz. Bülent Saten den alışveriş etmenizi öneririm. Eşarp-şal alışverişi için ipekevinin üç şubesi var. çok ilgililer. bilgilendirmiş olayım :)


         kahve arkadaki mekandan :)) meşhurdur...fincanlar asılı görünüyor zaten...:))  kahveci Ali Erol
bursanın kapalı çarşısında gezmek de çok güzel...istanbul hissini yaşatıyor. o.m. ile biraz zor başladı kapalıçarşı gezimiz. oyuncakçılar sağolsun diyeyim siz anlayın :)

                                                                  Bursa...Ulu camii....





           Tophane- Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbelerini ziyaret edip Bursa manzarası izledik. Tokiler gerçekten çok kötü olmuş. tokide oturanlar müthiş manzara seyrediyordur kesin ama tokileri seyretmek, silüeti bozması çok fena olmuş.


                                            Meşhur çınar...ama sandığımızdan genç çıktı kendileri :))


Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbelerini ziyaret ettik.






bu kapıda 4 yıl öncede fotoğraf çektirmiştim. çok anlamlı benim için..bu sefer  osmanlı nöbetçisi şeklinde nöbet tutan bi amca da vardı.:) netten ediğindiğim bilgiye göre Osmangazi Belediyesi çalışanları gönüllülük esası ile özel kıyafetler ile nöbet tutmaya başlamış. Tarihi Bursa`nın giriş kapısı olarak da değerlendirilen Saltanat Kapı`da Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 20`şer dakika dönüşümlü olarak 4 kişi 2 saat nöbet tutuyormuş ve biz de bu nöbete denk gelmiş olduk. fotoğrafımızı çektirdik bilmeden :)) gönüllüler, ayrıca tarihi fona uygun olması için kaytan bıyıkta bırakarak  bellerinde el işi hançerleri, sancak ve tuğları ile Osmanlı`yı  hatırlatıyorlar. Sağolsunlar. bu esnada şehir turu tabelası gördük.hadi yapalım dedik.bizi neyin beklediğini pek bilmeden.  nette araştırma yaptım biraz konuyla alakalı.. edindiğim çok az bilgiyle bu yola çıkmış olduk. bizim etkimizle geziye katılanlar oldu . bizden cesaret alıp :)) pusetli çocuklu bir aile bekliyorsa vardır bir hikmet dediler :))

5 tl karşılığında aşağıdaki güzergahı gezdiriyorlar. kulaklık istedik ama bozuk olduğunu söylediler. bilette kulaklık ve tercüme hizmeti yazıyordu :)) mikrofon ile az da olsa bilgi verildi mekanlar ile ilgili ama daha doyurucu olması açısından bi broşür verilebilir. içi doldurulması gerekiyor bu etkinliğin. güzel bir hizmet. ama mutlaka geliştirilmeli.tanıtımı da yapılmalı.









                                                       
                      yüzen taşlar heykeli...altıparmak meydanında bulunuyor. hacivat-karagözü temsilen yaptırılmış.
45 ton ağırlığında heykeller ve suyun kaldırma kuvvetiyle hareket ettiği söyleniyor heykelin üst kısmının..biz hala emin değiliz bunda bir iş vardır dedik. hareket edip düşmemesi zor iş bence. vardır bir iş:)))
                     700 bin liraya yakın bir maliyeti olduğunu okudum. çok para harcanmış ve bursalılar pek memnun değiller. Bursalılara göre  Hacivat-karagöz le alakası yok ve kısmen ikinci bir ucube yaklaşımı sayılabilir şeklinde nette yorumlar okudum.

yapanlara ve yaptıranlara göre ise çok derin açıklaması var. netten edindiğim bilgiyi buraya ekliyorum.

 Heykeli yaptıran Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin Kültür A.Ş. Genel Müdürü Rıfat Bakan ise, dünyada bir benzerinin daha olmadığını söylediği heykeller için "İki heykel de Hacivat ve Karagöz'ü temsil ediyor. Suyla hareket eden taşlardan daha küçük olanı, munis karakterli, eğitimli ve nüktedan Hacivat'ı, diğeri ise daha ağır ve kaba olanı, tepesinden sular fışkıran heykel de öfkesiyle Karagöz'ü temsil ediyor" dedi. Kars'ta Başbakan Erdoğan'ın 'ucube' diye nitelediği heykelle gündeme gelen dünyaca ünlü heykeltraş Mehmet Aksoy ise, "Heykel fotoğraf gibi olmaz, olamaz. Buradaki de soyut bir çalışma ve iki taş kütle gayet başarılı bir şekilde gölge oyununun iki karekteri olarak hareketli hale getirilmiş. Hareketlerine de anlam katılmış. Bence gayet başarılı bir soyut çalıma olmuş" dedi.



 
Muradiye Külliyesi

dört yıl önce..muhteşem yüzyıl yokken hatta çok yıl önce o zaman hiç kimse mustafa yı bilmezken bizim için çok anlamlıydı muradiye külliyesi...

bursa nedense sahip çıkamıyor..gerekli önemi değeri veremiyor bu mekanlara diye karar verdim en sonunda. tabela sistemleri felaket..mekanları ziyaret etmeyelim.göremeyelim diye planlamışlar..ara ki bulasın...hatta aramakla bile bulamayasın anlayışı var. çok acı...muradiye külliyesi de bu mekanlardan.zor buluyoruz..ilk gidişim bile değil..acemi de sayılmayız yani ama çok sabırlı olmak ve pes etmemek lazım :)

külliyede bakım onarım çalışmaları vardı. ne zaman biter bilmiyorum ...:(

bursa bölümünü kapatırken ne yedik ne içtik kısaca anlatayım.
kebapçı hüseyinde iskender yedik. müthiş ilgi alaka var.zaten yorumlardan mekana gidilebilir hissini ediniyorsunuz. arkadaşım tavsiye etmişti. ben de tavsiye ederim. vedat milorluk yapacak olursam ortam ambiyans iyileştirilmeli..salaş desek salaş da sayılmaz mekan o şekilde düşünmeyin ama bi ruhsuz..kendini bulamamış..masalar dizayn vs. bi elden geçmeli derim(z)
o.m. nin fotodaki tabağını onlar hazırladılar. sossuz...gerçekten o.m. soslu verdik yemedi..çocuklara sossuz gerekiyor demekki :)) biliyorlar işi :))

kebapçı hüseyin

Bursa manzarası eşliğinde çay içelim istedik. o.m de tost meyvesuyu keyfi yaptı. tam keyif adamı :))) sıra sıra üç dört mekan var bu şekilde biz sarayönü ydü ismi sanırım. o mekanı seçmiş olduk. birbirlerinden yoktur farkları...aile çay bahçesidir hepsi :))

kestane şekerini kafkas ve dağlıdan aldık. kafkas dağlından daha fiyatlı  ama bence daha düşük olmalı..kestane iekerinden soğudum bu sefer :)) kafkas olmamışşşş ...meşhur marka sonuçta ama görüntüsü bile çok kuru lezzetsiz görünüyordu..şerbet yok imajı görntüyü bozmuş.. ben almazdım oradan :) artık bundan sonra almayız. kafkas, kardelen ve dağlı zaten benim bildiğim markalar....


dönüş yolumuzda eskişehir e uğradık .biraz gezdik. eskişehir de yağmur karşıladı bizi. yemek mekanımız pazar günleri kapalıymış abdüsselam da balaban yiyemedik maalesef. şömine kebap ta yemek yedik. normal bi yer. orada bilinen düzgün yerlerden biri sanırım. abdüsselam kapalı olunca yakınlarda bir yer olarak orayı söylediler.
eskişehirde Porsuk çayı etrafında gezdik. Buralara adalar da diyorlar.


                                            

Odunpazarı  restore edilmiş eski evler bölgesini gezdik.Burada turizm bürosu var. girdim alabileceğim broşür vs. ne varsa toplayayım dedim :)) bir broşür aldım. haritada mekanların yerleri, isimleri ve mekanların bazıları hakkında bilgiler yer alıyordu. işimize yaradı. bu civarda Kurşunlu camii ve külliyesi var.  fotoğrafta da görüldüğü üzre konaklar var.Cam Müzesi, cam atolyeleri, Atlıhan el sanatları çarşısı,Lületaşı Müzesi falan var. gezdiğimiz mekanları yazdım. cam atölyesine girdik izledik biraz..sonu gelmeyecek dedik çıktık..sonunu bekleyenler bence bizi takdir etmişlerdir. ne iyi ettiler de çıktılar diye..:)) o kadar sıkıcıydı anlayın yani...ben sanat filmi falan izleyebilen insanım ama orada harcanacak zamana çok acıdım. az biraz sabrettik çıktık :))

  Çay bahçelerinde, kafelerde oturup bir şeyler içelim vakit geçirelim isterdim ama çok kalabalık ve ruhsuz geldi. iptal ettim bu planı...
lüle taşından pipo en meşhur hediyelik eskişehirde..met helva meşhur ama sevmiyorum ben. daha önce yedim beni açmadı :)) o yüzden yemedik- almadık hediye olarak.
 giderseniz çiğbörek- balaban köfte kebap yemenizi öneririm. ve bu şekilde bir odunpazarı fotosuyla bitireyim. 



dokuma değil işleme:)  duvar halısı-kilimi -örtüsü :))