19 Eylül 2015 Cumartesi

KARS

Kars - Ani Harabeleri
Sabah kahvaltı sonrası Taşhan ardından kiraladığımız araç ile Kars'a yola çıktık. Yol üzerinde Sarıkamış'a uğradık. Katherinanın Av köşküne bakış attık...Çobandede köprüsü, Palandöken dağlarını fotoğrafladım. Aras nehri eşliğinde çok güzel bir yolculuktu. Yol tuzlama etkisiyle bölge bölge çukurlarla kaplıydı. bozuk satıh levhaları ile karşılaştık. Kars-Ani Harabeleri arası yolda minik çukurlar oldukça fazlaydı. Bir yandan da yama yapılmaktaydı asfaltla :))
Tuzun yola verdiği zararı  yaşayarak bir kez daha hissettik :)


Palandöken Dağı
Erzurum'a 10 km mesafede...karlı dağlarrrr  


Pasinler kalesi

vee altından aras nehrinin aktığı yedi gözlü 1297 yılında yapılmış taş köprü
çok etkileyici bir köprü..çok beğendim...









vee Sarıkamış
Özhan Eren in Sarıkamışlı Geçmiş Zaman albümünden Ey şehri İstanbul 'u ve Sarıkamış Türküsünü çoook severim. Dinlemeyenler-bilmeyenlere öneririm. Sarıkamış Türküsünü de eksik etmedik yolculuğumuzda.


Katherina' nın Av köşkünün şehitlik yanında olduğunu söylediler. Hem şehitlik hem Av köşkünü görelim istedik. Şehitlik nerede diye sorduğumuzda hangi şehitlik diye sordular. Burada çok şehitlik var diye eklediler. İşte Sarıkamış gerçeği....

Enver Paşa Rusları Allahuekber dağlarından aşarak vurmayı ve Kars'ı geri almayı hedeflemiş. Ama Mısır'dan yazlık üniformalarla gelmiş Türk askerleri, Allahuekber dağlarında soğuğa ve yanlış stratejilere yenilmişler yıl 1914. Kardan topraklara gömülen binlerce şehit bahar gelip de karlar eriyince  kardelen çiçekleri gibi ortaya çıkmış. O yüzden Sarıkamış, kardelen şehitlerinin yurdu olarak biliniyormuş. 


Sarıkamış Kayak Merkezi Yaklaşık 2500 metre yükselikte, sarıçam ormanları arasında bulunan kayak merkezinde yalnızca Alpler'de bulunan kristal kar bulunuyormuş. Normal kış koşullarında sezon aralık-mart ayları arasında sürüyormuş .


Katherina'nın Av köşkü

Av köşklerinde değerli, önemli misafirler ağırlanırmış. Dinlenme amaçlı kullanılırmış.

aşağıdaki bilgi vikipedi den alındı

Kars'ın Sarıkamış ilçesindeki 1896 yılında yapılmış köşk. Yekpare ağaçtan çivi kullanılmadan oluşturulmuş şu an hala özelliğini koruyan köşk, yukarı Sarıkamış bölgesinde bulunmaktadır. Av köşkü ve ana köşk olarak 2 ayrı yapıdan oluşur. Beton kolanlar sayesinde ayakta duran yapının ısıtması bu kolonlar içerisinden sağlanan ısı ile sağlanmaktadır. Bu ısıtma sistemine "peç" adı verilir. Av köşkü değerli misafirlerin ağırlandığı yerdir. Asıl köşk ise çeşitli zamanlarda hastane ve saray olarak kullanılmıştır. Halk arasında Katerina'nın köşkü olarak bilinmektedir. Ancak 2. Çar Nikola döneminde yapılan bu köşk yanlış adlandırılmaktadır. Eşi Katherina için yaptırıldığı zannedilen bu köşk Çar'ın hasta oğlu Aleksi için bir rehabiltasyon Merkezi ve aynı zamanda da ailenin kışın ve yazın kullandığı av köşkü olarak yapılmıştır. Bu Köşk, Çar'ın Av Köşü olarak bilinmektedir. Çarlık dönemine ait Türk filmlerinin çoğu bu köşk ve çevresinde çekilmiştir.






Cer Atölyeleri



 Öğle namazı Sarıkamış Kazım Karabekir Paşa Camii'nde ...
çok temiz, bakımlı huzur veren bir camii...


kuzey kısımlarda karlar erimemiş:)


cami karşısı ise aşağıdaki manzaraya sahip


Kiraladığımız araç.. fiat doblo...başta onaylamadık aracı..alternatif aradık ama güven vermedi baktığımız yerler.. sonuç olarak doblo yu tercih etmek durumunda kaldık..ticari araç,konforlu değil-çabuk radar a düşer gibi durumlar var...firma çok önemli olduğu için bu olumsuz gibi görünen durumları göz ardı ettik. aracı kiraladık...
kiralık araçlarla hız yapmama- doğru düzgün yerlere park etme- trafik kurallarına ekstra dikkat etme gibi hassasiyetlerimiz olduğu için yukarıdaki bazı maddeler zaten çok sorun değildi bizim için..

Firma Palandöken Oto kiralama..düzgün bir yer..sorunsuz hallettik işimizi çok şükür.tavsiye ediyoruz
 firmanın web adresi  http://www.palandokenrentacar.com/

ayrıca Erzurum a gittiğimiz akşam saat 22:00 oldu diye aramamıştık firmayı..bu nedenle istediğimiz başka bir aracı kiralayamadık. Keşke arasaydınız dediler.Sizin aklınızda bulunsun geç oldu diye düşünmeyin, şansınızı deneyin :)

ayrıca 
tavsiye olarak çok ara sokaklardan seçmeyin firmaları dedi oradaki kurumsal firmalar..zaten bakınca ara sokaklardaki firmalar pek güven vermiyor. ayrıca bazı kurumsal firmalarla da sıkıntı yaşanabiliyor... kurumsal diye çok da güvenmeyin..her şeyi sorgulayın, inceleyin..şartları güzel güzel konuşun...


Kars
Hoş gelişler ola:)

Kars, Türkiye'nin ilk planlı kenti olarak biliniyor, il merkezi eski ve yeni olmak üzere 2  bölümden oluşuyor. Eski Kars, kuzeyde, kale içinde yer alıyor. Kars Kalesi şehre hakim konumundan öte, hiç onarım görmeden bugüne gelmiş olmasıyla önem taşıyor. Rus döneminden kalma Baltık mimari stilinde birçok ev ve bina kente düzenli bir görünüm kazandırmış. Vali Konağı, PTT Binası, Ortodoks Kilisesi (Merkez Camii), Demir Köprü, İsmet Paşa İlköğretim Okulu, Hekim Evi (Opera Binası), Fevzi Paşa İlköğretim Okulu bunlardan birkaçı.. Kars’ın Rusya Yönetiminde kaldığı yıllarda Çar Petro’nun önem verdiği yerlerden birisi de Kars’mış. Kars’a en önemli mimarları getirerek güzel binalar inşa ettirmiş. Şimdilerde o binalar İl Sağlık Müdürlüğü, Defterdarlık gibi devlet kurumları olarak kullanılıyor. Görülmesi gereken bir bölge.


Yemek konusunda yöresel lezzet tatmak amacımız doğrultusunda Oklava Ev Yemeklerini tercih ettik.
Memnun kaldık. Tavsiye ederiz.



köy çorbası diye geçiyor.  Evelik otu var içinde. meşhur bir ot çorbada farklı baskın bir tat yoktu tabi bu ota dair :))



Hangel

hamur kesilip haşlanıyor. üzerine sarımsaklı yoğurt yağ ve kavrulmuş karamelize soğan konularak servis ediliyor.

soğan tam karamelize değildi. tat vermiyordu. daha bol ve karamelize olmasını tercih ederim.

çay ikramları minik kurabiye eşliğinde :))
çay da güzeldi.

ayrıca aşağıdaki lezzetleri de deneyebilirsiniz gittiğiniz yerde denk gelirse :)
Ayran Aşı Yayla Çorbasına çok benziyor. Yoğurt, buğday ve nohut ile hazırlanan güzel bir çorba. Soğuk değil sıcak 
Umaç Helvası (Un Helvasının başka bir türü) . Bu helva  un helvasının yapıldığı gibi yapılır ancak elekten bir kaç kez geçirilirmiş. Bu sayede içinde hem top top kalan büyük parçalar kıtırını ve lezzetini sağlarken hem de ince elenmiş un tatlının akışkanlığını sağlarmış. 
Erişte aşı Erişte, Mercimek, Nohut ve Taze Reyhan
Revan köfte zırhla kıyma haline getirilmiş etin büyükçe bir top haline getirilmesi şeklinde yapılan bir köfte. Etin içinde yer alan Kuru Erikler ise tatlı olarak etin lezzetine lezzet katarmış.


tulum peynirleri..dükkan öünde gördüm..şok yaşadım..dönüp hemen fotoğrafladım...
yiyenlere sevenlere afiyet olsun :) 


Yemek sonrası hemen Ani harabelerine doğru yola çıktık. 



  Ani harabeleri Kars Merkeze yaklaşık 50 km mesafede Ermenistan sınırındaki Ocaklı Köyünde.


Ani Örenyerine metreler kala çektiğim fotoğraf :)

Ani Harabeleri  Kars'ta mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Hatta Kars!a gitme sebebimiz diyebilirim.
961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığından Ermeni hükümdarlarının başkenti olmuş. 11.- 12. yüzyıla ait bazı İslam mimarisi eserleri bulunuyor.

ANİ ÖRENYERİ GİRİŞİNDE DE BULUNAN ANTİK KENTİN TARİHİ GELİŞİM

•    Anı Harabelerinde ilk yerleşme M.Ö. 5000-3000 yıllarında Kalkolitik Çağda başlar.
•    M.Ö. 3000 – 2000 Eski Tunç Devri yerleşmesi,
•    M.Ö. 2000′de Demir Çağında Hurri yerleşmesi,
•    M.Ö. 900-700 yılları arasında Urartu Devleti yerleşmesi,
•    M.Ö. 650 yıllarında Kimmeri hakimiyeti,
•    M.Ö. 626-149 Saka Türkleri (İskit) hakimiyeti,
•    M.Ö. 350-300 yıllarında şehir eski Oğuz Boylarından Arsaklıların Kamsarakan soyundan Karampart tarafından yeniden kurulmuştur.
•    M.S. 430-646 yılları arasında Sassani hakimiyeti,
•    M.S. 646 yılında Halife Hz. Ömer devrinde Anı ve çevresi Arapların eline geçmiştir.
•    M.S. 732 yılında Bağratlı Beyliği egemenliğine geçmiştir.
•    M.S. 966 yılında Bağratlı III Aşot tarafından şehir surları yaptırılarak Anı Krallık Merkezi olmuştur.
•    M.S. 1045 yılında şehir Bizanslıların eline geçmiştir.
•    M.S. 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından şehir alınarak Şeddat Oğulları Beyliğine verilmiştir.
•    M.S. 1199 yılında Anı Gürcü Atabeylerin eline geçmiştir.
•    M.S. 1226 yılında Harzemşah Devletine tabi olmuştur.
•    M.S. 1235 yılında Moğol İstilasına uğrayarak şehir tahrip edilmiş ve sonra eyalet merkezi olmuştur.
•    M.S. 1339 – 1344 yılları arasında İlhanlılar egemenliğine geçmiştir.
•    M.S. 1406-1467 yılları arasında Karakoyunlu Devleti hakimiyeti altına girmiştir.
•    M.S. 1467 – 1516 Akkoyunlular Devleti hakimiyeti,
•    M.S. 1516 – 1534 yılları arasında Afşar Türkleri hakimiyeti,
•    M.S. 1534 yılında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır.
•    M.S. 1878 yılında Ruslar tarafından istila ile 40 yıl Anavatandan ayrı kalmıştır.
•    MS. 1921 yılında İstiklal Harbi sırasında Ruslardan geri alınmıştır.





1001 kilise şehri veya 40 kapılı şehir diye de adlandırılan Ani'nin ilk keşfi 1880'lere uzanan bir yeraltı şehri de vardır. Bu yeraltı şehrinde 823 yapı ve mağara bulunmaktadır

muhteşem bir şehir.  Sınırr çizgimizde her sey bir arada. En güzel manzaralardan birini seyrettik. tarihi eserlerin arkasında duran karlı dağlar, Ermenistan sınırını belirleyen Arpaçayı ve Alparslan'ın Ani'yi aldıktan sonra namaz kıldığı büyük kilise (Fethiye Camii) 


Katedral adı verilen Meryemana Kilisesi, 989 yılında, İstanbul'daki Ayasofya'nın kubbesini onaran mimar Trdat tarafından inşa edilmiştir. Düşey hatları kuvvetli bir şekilde vurgulayan yapı, etkileyici bir yükseklik duygusu elde eder.



,


1035 tarihli Halaskâr (Amenaprgiç) Kilisesi dairesel kesitli bir kümbet yapısındadır. 1957 yılında yıldırım düşmesi sonucu yarısı yıkılmış diğer yarısı ise eksiksiz ayakta kalmıştır.



Ani'nin  değerli ziyaretçileri  :) dikkatinizi çekti mi :)





ipek yolundan da geçmedim demem :)
 İpek Yolu'nun bu önemli durağında eşsiz keşifler yapacaksınız.ipek yolu nun anadolu daki ilk girişi. 
 Ermenistan Krallığı’nın başkenti olan Ani şehri İpekyolu Ticaretinin Anadoluya giriş kapılarından birisi iken İstanbul ile yarışırmış. En ihtişamlı döneminde 200.000 nufüsa sahip şehir, ipek Yolu ticaretinin son bulması bir bir anda terk edilivermiş


 sırtında yüzülmüş deri
ve etler...

şaşırttı bizi..sınırı aştı sanırım diye düşündük...bu şekilde temiz çalışma ayrıca şaşırttı beni..

ipek yolundan bir görüntü




ipek yolu ve katedral

Anadolu'daki ilk Türk camisi olan Ebul Menuçehr Camisi Ani'de yer alıyor 
Kent, 1064 yılına kadar Bizans yönetiminde kalmış ve bu tarihte Selçuklular tarafından zaptedilmiştir. Ancak kentte Selçuklu idaresinin kurulmuş olduğuna dair bir belirti yoktur. Selçuklu fethinden kısa bir süre sonra kent ve çevresinin Kürt kökenli Şeddadî beyliğinin yönetiminde olduğu görülmektedir. Ani'deki en önemli İslam eseri olan Menuçihr Camii, 1072 yılında Şeddadî emiri Menuçihr tarafından yaptırılmıştır.

1190 yılı dolayında Zakare Mkhrgrdzeli adlı Gürcü beyi Ani hisarını üs alarak Kars ve Ahıska bölgesini kapsayan bir egemenlik kurmuştur. Bunun soyundan gelenler önce Tiflis'teki Gürcü krallarına, sonra Moğol İlhanlılar'a bağlı "atabey" sıfatıyla hüküm sürmüşlerdir. Ani'deki Hıristiyan eserlerinin bir çoğu bu devirde yapılmış veya onarılmıştır. Daha sonra kent Celayirli ve Karakoyunlu devletlerinin egemenliğine girmiş ise de, nüfusu ağırlıkla Ermenilerden oluşmuştur.

Ani 1319'daki depremde ağır hasar görmüş, daha sonra Timur tarafından ele geçirilerek tahrip edilmiştir. Buna rağmen 1535 Osmanlı-İran savaşında tamamen terkedilinceye dek, kentte bir nüfusun barındığı anlaşılmaktadır.
minarede bismillah yazıyor.





cami den yıkılan köprüye ve ermenistan a bakış...




İpek Yolu Köprüsü Ani’nin içinden geçen tarihî İpek Yolu’nun, Arpaçay üzerinden iki yakasını birleştiren köprünün inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak 10. yüzyıldan kaldığı düşünülmektedir. Düzgün kesme taşlara inşa edilmiş olan köprünün kemer kısmı tamamıyla yıkılmış, günümüze iki yakadaki büyük boyutlu ayakları ulaşmıştır.


Arpaçayı ve yıkılan köprü kalıntıları





Citadel-İç Kale Ermenice Midjnaberd diye adlandırılan İç Kale, Ani’nin güney ucunda bir tepe üzerinde yükselir. Üç tarafı sarp kayalıklarla kaplı olduğundansadece kuzey yönünde surlar vardır. İç Kale’de Saray, Saray Kilisesi, Midjnaberd Kilisesi-Çocuk Prenses Mozolesi, Abu'khanm Kilisesi, günümüze ulaşmayan Tetrakonklu (dört yapraklı yonca) Kilise ve adı bilinmeyen bir kilise daha vardır.
Arkeolojik alanın dışında kalan bir müstahkem tepe üzerinde, Zakare Mkhrgrdzeli'nin Kızlar Kilisesi adıyla bilinen kilise görülür.


cami ve katedral


minarede Bismillah yazıyor.


Polatoğlu Kilisesi




Havariler Kilisesi:Yapım tarihi bilinmemekle birlikte duvarında 1031 tarihli bir kitabe bulunmaktadır. Pahlavuni ailesi tarafından yaptırılmış ve Ani başpiskoposlarınca kullanılmıştır.




polatoğlu kilisesi arka taraf ermenistan



Gagik Kilisesi

Şehir suru, 8 kadar kilise ve bir cami, Ani'de halen ayakta duran eserlerin en önemlileridir.



Selçuklu Sarayı: Ani’nin kuzeybatı istikametinde sarp bir kayalık üzerine kurulan bu muhteşem saray yapım tarihi belli olmamakla beraber muhtemelen 1064 yılında Selçukluların Ani'yi fethinden sonra Ebul Menuçehr Bey tarafından kentte başlatılan imar çalışmaları sırasında yapılmış olmalıdır. Orjinali iki katlı olan binanın birinci katı ahşap olduğundan yıkılmış günümüze zemin katla bodrum katı ulaşmıştır. Özellikle sarayın girişini oluşturan portal kapı Selçuklu Mimarisi’nin en güzel taş işçiliğini sergileyen yıldız motiflerden oluşmuştur. Sarayın bodrum katını oluşturan tonoz kemerli bölümleri kışları ambar olarak kullanılmış L şeklindeki zemin kat ise asıl saray olarak kullanılmıştır. 12. yy.'ın karakteristik Selçuklu süsleme tarzı ile yapılan dikdörtgen planlı saray büyük bir salon ve bu salonun etrafına dağılmış odalardan oluşmuştur. Selçuklu Sarayı içerisinde bulunan şadırvan bu muhteşem yapının diğer bir dikkat çekici mimari özelliğini sergiler.



Karşıda oyulmuş kayalıklar görünüyor.
Mağaralar-Yeraltı Kenti: Bostan Deresi’nin iki yakasındaki tüf kayalıklara oyulmuş çok sayıda mağara bulunmaktadır. Bunlar dinsel, mezar odası, depo, konut, kuş evleri ve benzeri işlevlerle kullanılmıştır. Bazıları merdivenlerle çıkılan ikinci katlara sahiptir.






surlar

Aşot tarafından M.S. 964 yılında yaptırılmaya başlanmış daha sonra Kral III. Sembat 978 yılında 2. takviye sur sistemini yaptırmış 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Ani’yi fethetmesinden sonra Ani Beyi olan Ebul Menucehr, 1064 – 1072 arasında 3. sur sistemini yaptırmıştır. Yaklaşık 4,5 km. uzunluğundaki surlar devetüyü ve siyah renkli tüf taşından yer yer iki ve üç sıra halinde Horasan Harcı ile yapılmıştır. Kurulduğu arazi üzerine uyumu sağlamak amacıyla üçgenimsi bir şekilde inşa edilen surların yedi giriş kapısı mevcut olup bu kapıların en önemlileri Aslanlı Kapı, Kars Kapısı, Sarnıçlı Kapılardır. Bunlardan Arslanlı Kapı kentin ana kapısı durumundadır. Kentin surlarını uzun kuşatmalara dayanıklı hale getirmek için surlar arasına yapılan destekleme kuleleri aynı zamanda erzak ve tahıl deposu olarak kullanılmıştır.
Arazinin eğimine göre yer yer 5 m. yüksekliğe çıkan surların dış cephelerinde Haç motifleri, aslan ve yılan kabartmalı rölyefler, çini süslemeler mevcuttur. Ören yerinin ana giriş kapısı olan Aslanlı Kapı iki büyük giriş kapısından oluşmaktadır. Aslanlı Kapı’nın bulunduğu surların Doğu yanındaki burç üzerinde Selçuklu Sultanı Alparslan’ın kenti 1064 yılında fethetmesini belgeleyen dört satırlık Kufi İslami Kitabe mevcuttur.


İki yanı Arpaçay Kanyonu ile çevrili olan kentin plato tarafındaki üçüncü cephesi, 10. yüzyıla ait güçlü surlarla korunmuştur. Aslanlı Kapı kentin ana girişini oluşturur.



Ani'ye Veda...

Ebû’l Hasan el-Harakânî Hz. Türbesi

Ebû’l Hasan el-Harakânî’nin asıl adı Ali bin Câ’fer’dir. Meşhur sûfilerden olup, Bistam civarında “Harakân” adı verilen bir köyde 962 yılında doğmuştur. Mezarı 1580’de Vezir Mustafa Paşa’nın memur olduğu Acem seferi esnasında Kars yakınlarında bulunmuştur.
Önce çobanlık etmiş, sonra da çiftçilik ve nakliye işleriyle uğraşmıştır. Kur’an okumaktan başka bir tahsili yoktur. Ebâ Yezîd-i Bistâmî’ye müntesiptir. Kendisi Arap sûfilerinin etkilerinden az çok kurtulanlardan biri olarak sayılır. Gazneli Sultan Mahmud başta olmak üzere İbn-i Sina gibi ünlü filozoflar tarafından ziyaret edilmiştir.Ebu Yezid-i Bistamiyle olan ilişkileri Mevlanının Mesnevisinde 3 yerde geçmektedir. 4 Ocak 1033 tarihinde vefat etmiştir.

1033 yılında Anadolu'ya ilk gelen Alperen lerdendir burada şehit düşmüştür. 1064 yilinda ani yi feth eden sultan Alpaslan bu türbeyi yaptırmıştır. ozamandan beri sadece bir kez osmanli zamanında tamirat gören türbe hala ayaktadir.



Hasan-ı Harakani’nin mezarı XVI. yüzyılda bulunmuş ve Serdar Lala Mustafa Paşa tarafından 1579 yılında türbesi yapılmıştır. Bu türbeden ötürü de yanındaki camiye Evliya Camisi ismi verilmiştir. Hasan-ı Harakani Türbesi’nin çevresinde 21 adet mezar bulunmaktadır. Türbe, 3.80x5.80 metre ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Türbenin üzeri kubbe ile örtülü olup, bu kubbe dıştan çinilerle kaplanmıştır. Türbe duvarlarında 3 küçük pencere ve bir de giriş kapısı bulunmaktadır. Türbenin giriş kapısı üzerine kitabesi yerleştirilmiştir. Ayrıca türbe avlusunun girişinde de 972 (1564) tarihli bir kitabe bulunmaktadır.
Selçuklu Sultanı Alparslan, 1071 yılında Malazgirt Savaşını kazanmasından ve Anadolu'nun Türkleşmesini sağlamadan önce Kars'ı fethetti. 1064 yılında Ani'den Kars'a giren ve bu topraklarda Malazgirt Savaşı hazırlıklarını yürüten Alparslan için de yaklaşık 40 yıl öncesinden Ebul Hasan Harakani Hazretleri tarafından zemin hazırlanmıştı.
Tam teşekküllü olarak 1579 yılında 3. Murat'ın emriyle Lala Mustafa Paşa tarafından kurulan külliye çeşitli işgallerde yıkılmış. En son 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşından (93 Harbinden) sonraki Rus hakimiyetinde büyük zarara uğrayan külliye bir kez onarımdan geçirilmiştir.




Kars Kalesi Şehrin konum olarak tam zirvesinde bulunan kale.ye giriş ücretsiz. Kuş bakışı KARS 'ı  görmek mümkün. Surlarda gezerken dikkat edin edin hala açık olan su kuyularına düşmeyin. Dik yamaçlı tepenin üzerindeki kale 1152’de Saltuklular tarafından yapılmış. İç ve dış kale olarak iki kısımlı, beş sıra halinde surla çevrili. kars merkezden yürüyerek çıkması çok kolay olduğunu okudum. Araba ile gelenlere yürüyerek çıkmalarını tavsiye ederim..
Araçla çıkarken Kars Çayı üzerindeki tarihi Taş Köprüleri hamamları görme imkanımız oldu . 







Kale Cami

Erzurum ve Kars kalesinde kale içindeki cami- mescitler dikkatimi çekti. Daha önce hiç dikkatimi çekmedi ya da gördüğüm kalelerde cami yoktu ya da günümüze ulaşamadı.





Kars 'a bir daha gidersek yapılacaklar :))




Kars Müzesine gidip 1921 yılında Rus komutan Keker tarafından Kazım Karabekir’e hediye edilen vagonu görmek 

Gazi Muhtar paşa Konağına gitmek. (konak karargah olarak kullanılmış 93 harbi sırasında..sonrasında ise  müzeye çevrilmiş.)
Kars caddelerinde- çarşısında  1 saat kadar yürümek:)  Ruslardan kalan yapıları daha çok incelemek.
Kaleye arabayla değil yürüyerek gündüz  çıkmak. çevresindeki evleri incelemek.
Gravyer peyniri tatmak  (ariş ticaret olabilir) :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder