2 Aralık 2014 Salı

Terezin Nazi Kampı - Terez/ Çek Cumhuriyeti

Prag da 3. günümüzde  kahvaltı sonrası araba kiralamak üzere yola çıktık.
Aşağıda fotoğraflarını gördüğünüz firmadan arac ve gps kiraladık.
sorunsuz bir şekilde kiralama ve iade gerçekleşti. 



Rental Car :)



ilk durağımız Terezin oldu.
Terezin, Maria Tereza’nın oğullarından biri tarafından onun adına inşa edilmiş bir kale iken, bir yerleşim yerine dönüşmüş. bir süre toplama kampı barındıran ve yıllar geçse de bu kampla anılan bir yer olmuş.
terezin sessiz sakin bir yer. eğer bir hareket varsa muhtemelen bu kampı ziyarete gelenlerin kattığı bir hareket vardır.

terezin nazi kampı, getto, gestapo kavramlarına dair kısa bir bilgi alıntıladım. vaktiniz yoksa okumadan geçiniz :))
bilgiler http://tr.wikipedia.org/  adresinden

Theresienstadt (TEREZİN) İkinci Dünya Savaşı'ndaki Nazi getto-toplama kampıdır. Günümüzde Çek Cumhuriyeti sınırları içinde olan Terezinkentinde Gestapo tarafından kuruldu. 24 Kasım 1941'den 9 Mayıs 1945'e kadar açık kaldı.
Şehir 1780 ve 1790 yılları arasında, Avusturya İmparatoru Joseph'in emiryle Bohemya'nın kuzeybatı bölgesinde istihkam olarak inşa edildi.
Adını 1740-1780 yılları arasında hüküm sürmüş imparatorun annesi olan Maria Theresa'dan alan şehir, özellikle 19. yüzyılda askeri ve siyasi tutukluların yerleştirilmesi için kullanıldı.
Şehir, 1914'ten 1918'e kadar çok önemli ünlü mahkumları misafir etti. Bunlardan biri Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand ve eşine suikast düzenleyen Gavrilo Princip idi. Princip, 28 Nisan 1918'de verem hastalığından ötürü hücresinde öldü.
10 Haziran 1940'te şehiri ele geçiren Gestapo hemen bir hapishane inşa etti. 24 Kasım 1941'de şehir gettoya dönüştürüldü. Naziler tarafından bir Yahudi yerleşimi olarak tanıtılmasına rağmen aslında burası bir toplama kampıydı. Aynı zamanda Auschwitz'e götürülen Yahudiler için bir geçiş noktasıydı.
1941'de kampın kumandanlığına SS-Yüzbaşı Dr.Siegfried Seidl getirildi. Siedl toplama kampının inşası için aileleriyle birlikte buraya yerleşmelerine izin verme vaadi ile çalıştırdığı 342 Yahudiyi, 1943'te Auschwitz-Birkenau'ya gönderdi. Bu Yahudiler aileleriye beraber Auschwitz'e vardıkları anda zehirli gazla öldürüldüler.
Kamp kuruluşundan sonra özellikle Çekoslovakya'dan getirilen Yahudiler için bir merkez oldu. 1942 sonbaharında Yahudi olmayan 7,000 Çek, Naziler tarafından şehirden çıkarıldı. Böylece şehirdeki Yahudiler daha kolay bulunabilecekti.
Theresienstadt'da şartlar çok zordu ve soykırımda ölen 80,000 Çek Yahudinin bir çoğu burada yaşamını yitirdi. 7,000 kişinin yaşadığı yere 50,000'in üstünde Yahudi getirilmişti. Yiyecek kıtlığı yaşanıyordu ve bu yüzden 1942'de yaklaşık 16,000 kişi öldü. Ölenlerden biri deSigmund Freud'un kızkardeşi olan Esther Adolphine idi. Kampta ilaç ve tütün bulundurmak kesinlikle yasaktı ve cezası ağır işçilik veya ölümdü.
GESTAPO NE DEMEK?
Gestapo, (Alman gizli servisi), 1934 Nisan'ında Heinrich Himmler tarafından Reinhard Heydrich ve Heinrich Muller'e yetki verilerek kuruldu. Önemli Gestapo yöneticilerinden bir diğeri ise Hermann Göring'dir.
İlk olarak Fırtına Birlikleri'nden (SA) ve Alman polisinden seçkin görülenler alındı. Sivil üniformayla polis birliklerinden ayrıldılar. İlk adı Geheime Polizei Amt yani GPA'dır ama bu ismin basit olduğu düşünülmüş olmalı ki, Gestapo olarak değiştirilmiştir. Açılımı, DieGeheime Staatpolizei'dır.
II. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 45.000 üyesi vardı. Ofislerine Gestapoleitstellendenirdi. Günümüzdeki istihbarat teşkilatları için örnek teşkil eder. Gestapo II. Dünya Savaşı sırasında önemli komutan ve generallerin korumalığını üstlenerek bir nevi askeri inzibat görevi yapmışlar, kimi zaman SS'lerle ortak çalışmışlardır. Gestapo ayrıca savaş sırasında Almanya'da bulunan müttefik casuslarını yok etmek için de kullanılmıştır. Gestapo erleri genellikle önemli giriş kapılarına nöbetçi olarak bırakılırlardı; görevleri giriş kartlarını kontrol etmekti.
Ayrıca toplama kamplarında aktif rol oynamışlardır. Savaş sonrası çoğu kaçmayı başarmış, yakalananlar savaş suçlusu sayılarak kurşuna dizilmiştir. II. Dünya Savaşı'nı anlatan filmlerde SS'lerle birlikte çokça boy gösterirler. Gestapoların bir diğer görevi de savaş ortamında olup bitenden habersiz halkı dolduruşa getirerek, onların düşman kuvvetlerine karşı sivil bir güç olarak kullanımını sağlamak idi.
Peki GETTO NE DEMEK ?
Getto, bir kentin herhangi bir azınlıkça yerleşilen bölümüne genel olarak verilen ad. Ortaçağda şehirlerde yabancılar gözlem altında ve hususi mahallerde yaşamak zorundaydılar. Yahudiler gibi gruplar kamusal haklardan mahrum olarak şehrin periferisinde (kenar) yaşıyordu. Esasen Venedik’te baruthanenin bulunduğu getto Yahudilere ayrılan mecburi ikâmet mahallesi olduğundan, bu isim zamanla Bütün Avrupa şehirlerinde Musevi mahalleleri için yaygınlaşan bir deyim oldu. İbranice kökenli bu sözcük özelde Almanya ve Doğu Avrupa şehirlerinde eskiden Yahudilere ayrılan, sonra da Yahudi semtlerine verilen bir addır. Genelde kötü koşulların hakim olduğu bölgeler için kullanılır.
Getto, amacı ne olursa olsun, her azınlığın sığınma veya sürülme (örneğin Varşova gettosu) yeridir. Ayrıca II. Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler önderliğinde üstün kabul edilen Aryan ırkını, alt ırk diye tabir edilen Yahudi ırkından ayırmak için tüm Yahudileri ayrı bir küçük mahalleye yerleştirme işidir.
yukarıdaki bilgiler http://tr.wikipedia.org/  adresinden....


Terezin nazi kampı girişinde mezarlar ve her mezar taşının üzerindeki çok sayıdaki taş karşıladı bizi..sebebini bilmiyordum.edindiğim bilgilere göre bu bir yahudi geleneğiymiş.çiçek yerine taş bırakıyorlarmış ve hatta bu taşları yaşadıkları yerden bu noktalara kadar taşıyorlarmış.bir matem-anma göstergesidir muhtemelen diye düşünmüştük ilk anda. daha derin açıklaması mutlaka vardır.






 idarî ofis… Kayıtlar buralarda tutuluyormuş. Getirilen yahudiler, kadın ve erkek olarak ayrılıp, aynı anda yüzlerce kişinin kaldığı, tek bir tuvaleti olan, bir ranzada 3-4 kişinin aynı anda (ya da nöbetleşe) yatmak zorunda kaldıkları koğuşlara alınıyorlarmış. İlerleyen günlerde de, sağlık ve fiziki durumlarına göre ayrılıyorlar. daha kampa geldiğinde çalışamayacak derecede hasta, sakat ya da zayıf olanlar, ölüme gönderilmek üzere ayrılıyormuş bir koğuşa.


arbeit maccht frei - çalışmak özgürleştirir diye çevrilen Almanca bir deyiş yazmakta kampın girişindeki  kapının kemerinde...bu slogan birçok nazi kampında bulunuyormuş.


yiyecek ve havanın girebildiği  küçük bir boşluk




tuvalet

 
duşlar


mahkumların banyo günlerinde kıyafetleri kazan tarzı yerlerde dezenfekte edilir, ondan sonra yaz-kış göz edilmeden ıslak ıslak tekrar giydirilirmiş



 göstermelik bir bölümmüş burası zaten lavaboların yeniliği dikkat çekiyor. hiç kullanılmamışlar. Gelen denetleme heyetine esirlerin yaşam şartlarının iyi olduğunu, bu kampta insanlık dışı bir durumun olmadığını göstermek için 1 günde kurmuşlar bu odaları! esirleri çalıştırmışlar tabiiki bu denetleme için yaptıkları göstermelik her şeyde.





ranzalar... Ranzalarin karsisinda raflar var. bunlara girişte verilen yemek kasigi, corba kasesi, sabun gibi hayati onem taşiyan kişisel eşyalarini koyarlarmış. 

 sabah kahvaltısında yalancı kahve denilen nohut kahvesi ve bir dilim ekmek verilirmiş



hücreler

tek kişilik hücreler

t



Daha ürpertici olacağını düşündüğüm tünel..dünyanın en "uzun" tüneli olarak da bilinen bu  yol 500 metre uzunluğunda.
Aslında bu tünel ilk önce savunma amaçlı kurulmuş. Düşman saldırılarında gizli geçit olarak kullanılıp arka tarafa çıkmak için tasarlanmış. Fakat, ne yazık ki toplama kampında bu tünellerden zorla geçirilip, tünelin çıkışındaki darağacında asılan esirler de olmuş.
Tünelden çıkınca idam avlusu ve darağacı ile karşılaşıyoruz.


idam avlusu

darağacı








burada topraklar yer alıyor.




bir anıt.








                                            odanın her yanı yazılarla kaplı...




Savaş sırasında ve öncesinde çeşitli ülkelere kaçan yahudileri bu kampa çekmek icin bir de propoganda cdsi hazirlamişlar. Kamptaki yahudiler, yakinlarina kampta ne kadar guzel vakit gecirdiklerini; buranin kendilerine  hediye edilen muthiş bir eglence kasabasi oldugunu anlatan mektuplar yazmak zorunda birakilmislar. Böylece daha fazla yahudiyi kampa gelmeye teşvik etmek amaclanmis. Bu propaganda ile denetleme mercilerine de bir göz boyama yapmışlardır kesinlikle.
 biz de kamp videosunun bir bölümünü izledik. Yaslilar konser dinletisinde, bayanlar gule oynaya elisi yapiyor, gencler futbol maci yapiyor, bahceye sebze meyve ekiliyor, herkes mutlu herkes halinden memnun. Her şey  planli, duzenli yapılmış.







gözetleme kuleli meydan

yangın söndürme için yapıldığı söylenen havuz. esirlere yaptırılmış. kamptaki görevliler ve aileleri kullanmış tabiiki bu havuzu


                                            Kampın giriş ve çıkış kapısı...bu açısı çıkış kısmını gösteriyor.
Kamptan çıktıktan sonra, biletinizin üzerindeki küçük kasaba haritasını ve numarayla işaretlenmiş yerleri takip edip. ödediğiniz ücrete dahil olarak, önce kasaba içindeki müzeyi, daha sonra getto zamanında yahudilerin kaldığı barakaların ve koğuşların replikalarını, son olarak da ölen yahudilerin yakıldığı kromotoryum ve küllerin saklandığı anma odasını ziyaret edebilirsiniz.  Müzede esir yahudi çocukların, içinde bulundukları umutsuz ve karamsar durumu tasvir ettikleri kuru boya resimler sergilenmekte.


Terezin kampından sadece 3 yahudi kaçabilmiş. Bu da kafaları çekip sarhoş olan birkaç nazi subayının ihmali sayesinde olmuş. Ayılıp da 3 yahudinin kaçtığını fark eden subaylar, Yahudi esirlerin arasından rastgele üçünü seçerek, onların kaçmaya çalışırken yakalandıklarını ve bu yüzden de ölümü hak ettiklerini duyurmuş ve onları “ibret-i alem olsun diye” bütün esirlerin görebileceği bir yerde kurşuna dizerek öldürmüşler. Sadece ölüleri yakmak için 4 adet fırın var içeride. Günde 182 kişi yakma kapasiteli 4 fırın... toplam 30 bin kişi yakılmış. 
Kampta ölenlerin ülkelerinin yazılı olduğu bir anıtta Türkiye’nin adını görünce şaşırabilirsiniz. Sünnetli oldukları için Yahudi sanılan 20 Türk bu kampta Naziler tarafından öldürülmüş.


Terezinden Görüntüler...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder