2 Aralık 2014 Salı

Dresden - Almanya

Almanya'nın  en güzel şehirlerinden olduğu söyleniyor. Almanya'nın gördüğüm tek şehri şu an Dresden o yüzden böyle bir yorum yapamıyorum ama çok beğendim ve Almanya'nın diğer şehirlerini görme isteği uyandıran Almanya'ya bakış açımı değiştiren bir şehir oldu. 

Dresden şehri Almanya'nın Saksonya eyaletinin başkenti Çek Cumhuriyeti sınırında yer alıyor ve  Prag'a 140 km uzaklıkta.
2. dünya savaşı sırasında yerle bir olup yakın zamanda yeniden inşa edilmiş.
Almanya'nın kültür ve tarih başkentiymiş bir zamanlar. Birçok müzeye, tarihi binaya ev sahipliği yapmış. Elbe Nehrinin kıyısında ve bu şehre "Elbe'nin Floransa'sı" denmekte.

1200'lerde büyümüş, 1945'e kadar bütün tarih ve kültür kaynaklarını korumayı başarmış olan şehrin  2. Dünya Savaşı başlamadan önce 500 bin nüfusu varken, 2. Dünya Savaşının son yılına kadar hiç bombalanmadığı için halk tarafından "güvenli şehir" ilan edilmiş ve nüfusu 1 milyonun üzerine çıkmış. Şehrin en cezbedici noktası da bu olmuş müttefikler için. Şehirde büyük bir nüfus varmış ve hava saldırılarına karşı koruyacak hiç bir önlem yokmuş. Bu tarihi şehrin bombalanması için şehir dışında bulunan askeri mühimmat depoları haricinde bir sebep yokmuş. Fakat Rusların ilerlemesini kolaylaştırmak, Alman askerinin başına yeni bir bela açmak ve en önemlisi; yer yer teslim olmuş Almanlardan, savaşın bitmesine yakınken, son bir seferliğine intikam almak için yapılmış bir saldırıymış bu...

Yerle yeksan olmuş binaların, aynı taşlarla yeniden yapılması, bulamadıkları taşların yerine yenisini koydukları için siyah beyaz binalarıyla, bisiklet yollarıyla, yapılaşmasıyla, binalarıyla çok etkileyici estetik bir şehir. Huzurlu bir şehir...




Rathausturm
Buraya 3 euroya cikip 98m yükseklikten şehri izleyebilirsiniz.

Old Market Square (Altmarkt) 
meydandaki havuzda çocukların eğlencesi :)


Frauenkirche İngilizce ismi Church of Our Lady
 Şehrin sembolu cok güzel bir meydani ve etrafindaki sokaklarda da cok güzel kafeleri var. 
 ikinci dünya savaşında bombalandıktan sonra restore edilen ve aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş.


1726-1743 yılları arasında yapılan bu Lutheran kilisesi, Avrupa’nın en önemli Protestan kiliselerinden biri. 1945 de ki bombardımanda yerle bir olmuş, tek bir parça duvar kalmış geriye. Almanya birleşinceye kadar herhangi bir şey yapılmamış kilise için. Birleşmeden sonra devlet ve kişisel yardımlarla onarılmış, daha doğrusu yeniden inşa edilmiş. Diğer yapılardan, beyaz görüntüsüyle ayrılıyor.



 1945`teki bombardıman ardından yıkılan binanın enkazından Frauenkirche`nin mimarı George Bähr`ın mezarı güçlükle bulunabilmiş ve tekrar kilisenin mahzenine yerleştirilmiş. Restorasyn ardından George Bähr`in aniti üzerine Artık yeterince yaşadım, inşa ettim ve acı çektim. Şeytanla, günahlarla ve dünyayla tartıştım... diye başlayan bir yazı yazılmış.




Fürstenzug ingilizcesi Procession of Princes




Meydandaki sokağın bir duvarında 102 metre uzunluğunda 10 metre yüksekliğinde fürstenzug olarak anilan porselenden (Dresden porseleni ile ünlü ve dünyaca ünlü Meissen porseleniyle kaplı bu resim) bir duvar resmi mevcut üzerinde Almanya tarihindeki gelmis krallar ve latince olarak Alman halkina hitabenin bulundugu söyleniyor. Görülmeye değer.

Fürstenzug ingilizcesi Procession of Princes

Bu pano 1870-1876 yıllarına duvar boyanarak yapılmış, boya zarar görünce duvar, 25000 porselen karo ile 1906-1907 yıllarında kaplanmış. Bombardımanda mucizevi bir şekilde sadece 654 karosu hasar görmüş. Panoda, Saksonya tarihi anlatılıyor.






Augustusbrucke'ün hemen başındaki katedral
Katholische Hofkirche 
Saksonya’nın en büyük katolik kilisesi olan Hofkirche, 1738-1751 yılları arasında inşa edilmiş. Tabii savaştaki bombardımandan burası da nasibini almış. Doğu Almanya döneminde yeniden restore edildikten bir süre sonra da katedral olmuş. Saksonya kralı Güçlü August Polonya kralı olmak için katolik olmuş. Bu kilise oğlu tarafından yaptırılmış. Güçlü August’un kalbi bu kilisede, naaşı ise Polonya-Varşova da gömülüymüş. Güçlü August a güçlü denmesinin sebebi ise, o devre göre oldukça iriyarı (1. 75m boy) olması, at nalını eliyle ikiye ayıracak kadar kuvvetli olmasıymış ki Osmanlılar nalkıran derlermiş.
 






Katholische Hofkirche 







Elbe Nehri
pek temiz olmasa da şehrin içinden boydan boya gerçen meşhur Elbe nehri :)



 Semper Opera House

 Opera binasi oldukca guzel. En ucuz biletin 30 euro civarinda olduğu ortalama bir biletin ise 70 euro olduğu yazmakta internette. Bilgilendirmiş olayım:)
Bina dünyanın en eski orkestrası olarak kabul edilen Dresden Sakson Devlet Orkestrası (Sächsische Staatskapelle Dresden) na evsahipliği yapıyor. Orkestranın konser salonu bu muhteşem opera binasında. 1871-1878 yılları arasında yapılan bina, 1945 de ki bombardımanda harap olup yeniden yapılmış. 
opera binasının oradaki August' un heykeli






















Zwinger Sarayı

Dresden’in en önemli yapılarından biri Zwinger sarayı Barok mimarisi örneği ve Güçlü August tarafından yaptırılmış.(Fransa' da Versay sarayını gördükten sonra) 1710-1732 yılları arasında yapılan sarayın adı mekanın yerinden geliyor. Zwinger iki sur arasındaki yer demekmiş. İçinde havuzlar, geniş galeriler, galerileri birbirine bağlayan köşkler (pavillon) var. Galerilerde çeşitli sergiler varmış ve bunlardan biri de dünyanın ikinci büyük porselen müzesiymiş (1. Topkapıdaymış). Ayrıca Matematik/fizik salonu adıyla çağrılan bir sergi salonu varmış ki içinde 2000 kadar saat ve bilimsel aletler barındırıyormuş. Biz bu galerileri müzeleri ziyaret etmedik.







Staatliche Kunstsammlungen Dresden (Dresden Art Galleries)












Goldener Reiter
Güçlü Augustus'un altın heykeli



Neumarkt (Meydan)





tanıtım kitapçıkları ve  ürünlerinden bazı görüntüler...




Augustusbrucke Köprüsü






Grünes Gewölbe







Augustusbrucke köprüsüne giden yol
Augustusbrucke en eski olan, direkt tarihe giden köprü. hemen önünde The Schloßplatz (English: Palace Square or Castle Square) var orda tourist-information'a gidip  gezilip görülebilecek yerleri  gösteren haritalari ücretsiz alabilirsiniz. disarıdan parayla almanıza gerek kalmaz. 
biz bilgi almak için gittik bi information a :) ama ücretliydi. siz ücretsiz temin edersiniz inşallah..
tourist information ı sorduğumuz bir kafe görevlisi harita vermişti.onu kullandık :))


Arnavut kaldırımlı sokaklar
köprüde yağmura yakalandık ve bir süre burada bekledik. o anların hatırası bu fotoğraflar :)
bu açıdan baktığımızda sağ tarafta Avrupanın balkonu olarak da adlandırılan Brühlsche Terrace merdivenleri yer alıyor. Güzel bir manzara var !









Oliveria da yemek istedik ama nordsee de yemek durumunda kaldık. 
çünkü oliveria da yemek kalmamış.Türkler işletiyor. Tavsiye edelim. Bizi nordsee ye yönlendirdiler.
avm kapanmadan hızlıca kalan ürünlerden seçip dükkanı kapatmış olduk:)


                                               tercih ettiğimiz sandviçler












avm nin park ücretini ödemek için kullanmak durumunda kaldığımız otomat..içimizde biraz almanca bilen arkadaş vardı. frei yazan park alanını ücretsiz addedip avm otoparkına girip güzel ücret bıraktık.arkadaşımız itiraf etti sonrasında ücretsiz zannetmiştim orayı dedi:))
bir de kiralık olunca araba hep ücretli park alanlarına bırakıyorduk..meğer dresden in en yüksek ücretli park alanına park etmişiz :)) sorunsuz olması en önemli önceliğimiz olduğu için ve kurallar ciddi uygulanıp denetim olduğu için dert etmedim en azından ben buradaki ücreti :))

ayrıca frei ne demekmiş hep birlikte öğrenelim
Almanca - Türkçe - frei 
s. özgür, serbest, bağımsız, boş, açık
ücretsiz ne demek merak ettim..o da aşağıda :)
Türkçe - Almanca - ücretsiz 
adj. franko, gebührenfrei, kostenfrei, kostenlos








 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder