Barcelona - İSPANYA

Barcelona - Barselona - İSPANYA

İspanya ülke sınırları içinde olan bu şehir Katalunya Bölgesi’nde ve insanlar Katalanca konuşuyorlar. İspanyolca’nın hükmünün geçmediği bu şehirde etraftaki herşeyin Katalanca yazıldığını ve bir çok yerde Katalan bayrağı asılı olduğunu görmeniz mümkün.

Şehrin merkezi olan ve bulunduğu bölgeden ismini alan Katalunya Meydanı (Plaça de Catalunya) Barselona’nın meşhur caddesi Las Ramblas ve Passeig de Gracia’nın kesişim noktası

en sevdiğim fotoğraflardan biri

sahilde yürüdük. kumlara yazılar yazdık...

bol bol fotoğraf çektik:)

                       

Akşam gezerken Kristof Kolomb Heykeli'ni geçerek sahilde bulunan 'Maremagnum' alışverişine vardık. Alışveriş merkezinin etrafında çok sayıdan seyyar satıcı vardı. Magnetleri bunlardan 1 euro ya  alabilirsiniz. Alışveriş merkezinde gezdikten teras bölümünde Starbucks Cafe de mola verdik. Yukarıdaki fotğraftaki  Manzara eşliğinde  kahvemizi içtik.

Maremagnum, denizin üzerine inşa edilmiş bir alışveriş merkezidir. Pazar günleri de açık olan bu alışveriş merkezinde bir çok restoran ve dükkan bulunuyor.

caddeler daha ferah geniş olsun diye binaların caddeye bakan kısımları bu şekilde yapılıyormuş ..böylece meydanlar caddeler daha ferah geniş güzel oluyormuş...

METRO

Barselona metrosu gece 2’ye kadar çalışıyor. Metro kartlarından alırken dikkat etmeniz gereken nokta şu ki biletler “gün” bazında gruplandırılıyor. Yani saat gece 11:30’da aldığınız günlük metro kartı sadece yarım saat için geçerli :)

 Biletler ise pek çok seçenekle satılıyor. Tek bilet, 1-2-3-4-5 günlük  veya 10 geçiş hakkı tanıyan paket halinde almanız mümkün oluyor. Yanlız unutmamak gerekir ki bu biletleri sadece metroda kullanabiliyorsunuz. Mesela şehirdeki otobüslerde, banliyö trenlerinde veya Montjuic Teleferiği’ne binmek için ayrı bir biletler almanız gerekiyor

Aşağıdaki 4 Gaudi Eserini mutlaka görmelisiniz Parc Guell---Sagrada Familia---La Pedrera ve Casa Battlo

Passeig de Gracia oldukça geniş, arabaların çift yönlü hareket ettiği, etrafta birçok mağaza ve restoranın bulunduğu çok güzel bir cadde.

Aynı zamanda Antoni Gaudi’nin 2 şaheseri olan La Casa Battlo ve La Pedrera yapıları bu cadde üzerinde. Eğer bu muazzam, eşi benzeri olmayan evleri gezmek istiyorsanız kapıda 20 euro ödemek durumundasınız Antoni Gaudi’nin 1882 yılında inşasına başladığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak hayata veda etmesi ile yapımı yarım kalan La Sagrada Familia Kilisesi halen inşaat halinde ve 2030 yılında tamamlanması planlanıyor. Halk arasında “Bitmeyen Kilise” olarak da bilinen La Sagrada Familia’nın inşaası kiliseye bağışta bulunanlar sayesinde devam etmekte. Kilisenin içindeki kolonlar bir ağacın dallarını andırıyor ve dallanıp budaklanmış gibi görünüyor, dış cephesinde ise kocaman meyve figürleri görmeniz mümkün. Antoni Gaudi’nin bir başka şaheseri Parc Güell ise UNESCO’nun koruma altına aldığı Dünya Mirasları’ndan biri. Güell ailesinin varlığını simgelemek için Gaudi’ye yaptırılan bu park rengarenk mozaiklerle bezenmiş ve geniş bir alana yayılmış. Burası Barselona’nın en renkli noktası. Kocaman bir açık müzeyi andıran Park Güell’e giriş ücretli sayılır.Park bölümü ücretsiz ama evlerin bulunduğu bir bölüm ücretli. Ücretsiz bölümden diğer bölümü görmek mümkün. Ödeyenler pişman. Biz ücretsiz kısmı gezdik...Gayet yeterli ideal :))

 Akşam 18:00’de kapıları kapanıyor ve gün batmadan ziyaret etmeniz önem teşkil ediyor denmekte, Yürüyüş yolumuzun üzerinde birçok hediyelik eşya dükkanı bulunuyor, güzel ve çeşitli ürünler mevcut. Almasanız da bakmanızı öneririm.

ve bitmeyen kilise:)

bu fotoğraf bir magnet satıcısının bayram ettiği anın fotoğrafı...aslında satıcının sevincini içeren fotoğraf da var ama bu daha uygun bence :) herkes belli belirsiz :)  rahatlıkla ekliyorum buraya...

    rehberimiz kilise önüne tezgah açan bir genci çağırıp turun alışveriş yapmasını sağladı. gencin sevinci- şaşkınlığı çok hoştu.

yemek yediğimiz mekan...Aromas de Istanbul

Montjuic Tepesi

Muhteşem  Barselona manzarasını izlemek için yapılacak en güzel şey Montjuic Teleferiği ile Montjuic Tepesine çıkmak. Teleferikle çıkmadık biz.tur otobüsümüzle çıktık.

Buradaki  kalenin yapımı 17. YY başlarına dayanıyor ve kale deniz kenarına çok yakın dik bir tepede bulunuyor

 Bir yanda La Sagrada Famiglia, diğer yanda Torre Agbar, diğer tarafınızda muhteşem mavi deniz ve Barselona limanı.Hem Barcelona’nın tarihine ait önemli bir eseri görmek hem de muhteşem manzaranın tadını çıkarabilmek çok güzel..tavsiye ediyoruz :)

Heykelin burada bulunma amacı, Colomb’un tarihi seyahatine Katalan topraklarından başladığını hatırlatmak. Bazı İspanyol kaynaklarına göre bu farklı olsa da Barselona’da genel inanış bu yönde.

Colomb heykelinin sonunda karşımıza liman ve Maremagnum çıkar.

Cenovalı denizci ve kaşif olan Cristof Colomb, 1452 yılında Atlantik Okyonusu’nu aşarak Kuzey Amerika’ya ulaşmıştır ve Amerika’nın kaşifi olarak değerlendirilir. 1888’de açılan 60 metre yükseklikteki Colomb Anıtı, 1493’te Christof Colomb’un Amerika dönüşünde ilk ayak bastığı yere dikilmiş. Anıtın üzerinde Colomb’un bir heykeli var, sağ eliyle uzakları, Yeni Dünya’yı gösteriyor.

otobüsle yaptığımız şehir turundan görüntüler

National Palace(Ulusal Saray)

manzarası çok güzel

birçok merdiven çıkılarak ulaşıyorsunuz.  tabii bunların büyük bir kısmı yürüyen merdiven :)

fakat bazen çocuklar oynadılları için düğmelerle maalesef yürüyen merdivenle çıkamama gibi durumlar söz konusu olabilir :)

Sarayın hemen aşağısındaki parkta yürüyüş yapabilirsiniz.dinlenebilirsiniz. Merdivenlerde egzersiz yapan dansçıları,parkta çocuklarıyla, köpekleriyle vakit geçirenleri izleyebilirsiniz.

  veee  Camp Nou

Barselona’ya gelip de yapmadan dönmeyeceğiniz şeylerden biri de Camp Nou’yu ziyaret etmek...

Kapıdan girer girmez kendinizi stadın içinde yer alan kupalarla dolu müze bölümünde buluyorsunuz ancak aslında burası başlangıç değil, turun bitiş noktası.

Stad ve atmosfer tek kelimeyle muhteşem.  biz müze  bölümünü başta inceledik ama siz  son bölümünde de inceleyebilirsiniz..müze geçmişten bugüne kadar Barcelona’nın kazandığı  4 şampiyonlar ligi, 4 UEFA ve 4 Süper kupanın yanında yüzlerce farklı kupayı ve kulübün gelmiş geçmiş tüm kadrolarını ve efsane olmuş birçok oyuncusunun forma, eldiven, krampon gibi malzemelerini görebilirsiniz.

Tribünlerden baktığınızda stadın ihtişamıyla büyüleniyorsunuz. Gerçekten devasa ve muhteşem atmosfere sahip bu stadın tribünlerinde olmak bile insana yetiyor. 

Alt katlara indiğinizde duvarlarda futbolcu fotoğraflarıyla süslü, muhteşem bir ambiyansa sahip koridorlardan geçerek soyunma odalarına ve maç sonrası röportaj verilen basın bölümünü gezerken Şampiyonlar Ligi kupasıyla da özel fotoğraf çektirebilirsiniz. Burada sizin fotoğraf çekmeniz yasak, sadece kulübün belirlediği özel fotoğrafçılar çekebiliyor ve siz de çıkışta satın alıyorsunuz

futbolcuların çıkış yaptığı koridor bulunuyor. Messi’nin, Xavi’nin, Iniesta’nın çıktığı bu merdivenlerden sahaya çıkma heyecanını yaşayabiliyorsunuz. Koridorun tam sağ tarafında kulüp tarafından sahaya çıkmadan önce dua etmek isteyen futbolcular için de bir Şapel yapılmış. İçerisi de gerçekten görülmeye değer.Yine koridorun sağ ve sol tarafında bütün takımın fotoğrafları var. 

Stadın en üst katlarına ve TV-Radyo yayınlarının yapıldığı bölüme çıkabiliyorsunuz. Sahayı en tepeden en güzel ayrıntısına kadar inceleyip, mikrofonların başına oturup kısa süreliğine de olsa bir maç spikeri olabilirsiniz.

Biz spiker havalarında da takıldık...size de tavsiye ederiz :))

Stad’ın yanında bir FC Barcelona Shop bulunuyor. İçeride takım ile ilgili her türlü tekstil eşyası ve hediyelik eşyayı bulmanız mümkün

El Raval

La Rambla’nın bir diğer tarafında yani iniş yönünde sağ tarafta kalan bölgeye El Raval denilir. El Raval arapça bir kelime olup anlamı Varoş’tur. Önceleri Çin mahallesi olarak da adı geçen bu bölge yapılan yeni binalar ve sanat galerileri ile tarihsel kimliğini bir nebze olsun değiştirmektedir.

Yukarıdaki mescidi-camiyi aşağıdaki pizzayı yediğimiz yerdeki Müslüman abiye sorduğumuz soru sonrasında öğrendik. Erkekler orada..bayanlar ise birkaç bina aşağısında bulunan eğitim derneği gibi bir yerde kılıyor namazlarını..Cemaat çooookkk...çok sevindim...Her milletten insan bir arada namaz kılıyor. Ne kadar güzel bir toplanma ve topluluk...

Bölge ise tekin olmayan bir bölge olarak nitelendiriliyor...Gidilmesi önerilmiyor. İlk gün hiç bu bölgeye gitmedik:) ertesi gün ise gündüz gözüyle civarlarda dolaştık...bahseldiği gibi korkutucu bi bölge değil..ama turist olarak gece gezmemekte fayda vardır muhakkak...

 helal restaurantlar-kasaplar hep bu bölgede..aklınızda bulunsun..çekinmeden gidin-gezin...

Meşhur mağazalardan olan Tiger' dan bazı ürünler

yüzükler için

havuç kalemtraşı

diş macunu tüpü için 

yukarıda ip üzerinde yürüyen biri ve onu çeken kamera :))

 KAHVEEEEE

namaz kılmak için camimize giderken yol üstünde gördüm...ve alalım istedim...

amca ile iletişimimiz isteklerimiz nedeniyle biraz komik oldu...

Sert mi yumuşak mı nasıl olsun diye sordu. Tabii ki ortasını istedim:))

colombia ve kenia karışımı bir kahve çektirdik. türk kahvesi gibi incecik çekildi. Sütle karıştıracağımız belirttik. Granüllü çektirebilirdik ama ince çektirmiş bulunduk... çektirdiğimiz kahveyi üç poşete ayırmasını istedik ama ayırmadı..Burası ilginç bir ülke farklı düşünceleri var diye rehberimiz anlatıyordu. Mesela 3.40 tl lik bi ücreti öderken 5.,40  tl veririz üstünü 2 tl alırız ya..ispanya da bu mümkün olmazmış... 5 tli yi alıp  40 kuruşu  direkt müşteriye iade ederlermiş..5 tl içinden 3.40 tl yi alıp kalan ücret olan 1.60 tl yi iade ederlermiş..pratiklik sıfır:)))

rehberimiz de kalan parayı tekrar uzatıp bütünletirmiş:))

ayrıca sadece bir iş yapıyorlarmış..bir müşteriyle ilgilenirken başka bir müşterinin sorusuna bile cevap vermiyorlarmış. direkt bir olay yaşamadık bu konuyla ilgili ama keyiflerine düşkün..acele etmeden sakin sakin yaşıyorlar..bunu gözlemledik :))

konumuza dönersek

ayrı ayrı çektirip 3 paket alsak tamam diyecek amca pratik olsun diye tek seferde miktar söyleyip çektirdiğimiz kahveyi 3 pakete bölmek istemedi:))

bizde kahveyi hediye etmek yerine misafir oldukça yakınlarımız ikram ederiz evimizde dedik:)

İspanya denince akla gelen ilk şeylerden biri de kuşkusuz  Tapas kelimesi Türkçesi “kapamak” olan “tapar” kelimesinden doğmuş. Endülüs Bölgesi’nin  tarihinden gelen bu gelenek, bir bara gittiğinizde istediğiniz içki ile verilen sıcak ve soğuk atıştırmalıklardan ibaretmiş. İspanya Kralı X. Alfonso insanların alkolü boş midelerine içip hasta olmamaları için yanında mutlaka bir yiyecekle servis edilmesi gerektiğini düşünmüş ve günümüze kadar gelen bu durum İspanya’nın tipik bir özelliği olmakla birlikte hem yerel halk hem de turistler tarafından oldukça benimsenmiş.

 Bizdeki meze-salata kavramıyla aynı aslında. Rus Salatası, Haydari, Ezme, şakşuka, patlıcan salatası, patates salatası vs. vs...biz orada tatmadık inanın eksikliğini hissedecek bir şey yok..zaten benzerlerini tüketiyoruz vatanımızda :)))

La Rambla’nın iniş yönünde sağ tarafımızda “Mercat de Sant Josep de la Boqueria” kısa adıyla“La Boqueria”daydı yani sabit pazar. Aslında Mercat de la Boqueria bir sebze meyve pazarından başka bir şey değil. Geçmişi 1217’ye kadar uzanan bu pazarda her türlü ürünü bulmak mümkün. Kasap, şarküteri, balık, meyve, sebze, peynir aklınıza gelebilecek herşey oldukça düzenli bir şekilde sıralanmış durumda.İspanyanın hemen hemen her mahallesine özgü olan bu geleneksel pazar tarihi dokunun içinde yoğun turist akını altında. Bu nedenle Mercat de la Boqueria’da bir sebze meyve pazarından çok daha fazlasını bulabilirsiniz. Pazar olarak İspanya'nın en iyisidir. Fiyatlar normalin biraz üzerinde diyorlar,  normal sebze meyvenin dışında bir çok tropikal meyveyi de tatma imkanı var. Özellikle Brezilya ve diğer Latin Amerika ülkelerinden gelen meyveler ve daha başka bir sürü ürünü La Boqueria’da bulabilirsiniz. Taze olarak satılan ürünlerin geneli günlüktür ve gönül rahatlığı ile alabilirsiniz diye okuduk öğrendik ve aşağıdaki fotoğraftaki meyve kaplarından  birini seçtik. İlginç olarak görebileceğiniz tezgahlardan Petras(Kuru sinek satan bu tezgah) öneriliyor. 

Pazarın La Rambla tarafından girişinde plastik bardaklara doldurulmuş rengarek taze  meyve ve meyve suları karşılayacak sizi. Çok renkli ve iştah açıcı bir manzara,  1 € verip bir bardak alın, biz tropikal meyveleri tercih ettik.

marketten görüntüler

bu şirin buketlere bayılıyorum. içindekiler cazip gelmese de görüntü çok güzel...

çok yaygın bu şekilde satışı

çok pratik - tam tembel işi :)

çikolatalar marketten

duty free den çikolata almadık hiç..sadece bu çikolatalardan aldık.

çikolataya dayanamayanlar alıp denesin mutlaka yüksek kakao oranı nedeniyle çok yiyemiyorsunuz. 

çocuklar için şeker hastaları için ideal...

gezi boyunca aldığımız magnetler

biz ki hiç magnet almayan kişilerdik. bir arkadaşımız magnet isteyince devamı da geldi.  üzerinde Ayet (LA GALİBE İLLALLAH- ALLAH'TAN BAŞKA GALİP YOK)  yazılı olan haricindekiler hediye...

bir de anahtarlık siparişi vardı. onu da başarıyla yerine getirdik.

nerelerden alışveriş yaptık ona da aşağıdaki kısımda değinmiş olayım

La Rambla kelime anlamı ile genel bir sözcüktür. La Rambla, ortasında yürüyüş yolunun bulunduğu, sağından ve solundan trafiğin aktığı, onların yanında tekrar kaldırım ile tamamlanmış bütünlüğe denir. Bu nedenle İspanya’da ya da Barselona’da bir çok Rambla bulur. Ya da her mahallenin kendi Rambla’sı mevcuttur. Plaza Catalunya’nın bittiği yerden aşağı doğru uzanan ağaçlık cadde Barselona’nın meşhur La Rambla’sıdır.. La Rambla’nın üst kısmından ya da başından aşağı doğru yürüdüğünüzde sol tarafınızda Barrio Gotico bulunur. Yani Barselona’nın meşhur Gotik Mahallesi. Bu bölgede eski, dar, Gotik sokaklar birbirini takip eder. Tamamı Gotik olan binalar içinde en önemli yapı Barselona Katedrali dir, ya da Cathedral. Gerçek adı ile LA SEU. Özellikle gündüz gözüyle görmenizi tavsiye ettiğimiz bu bölgenin en keyifli zamanı akşam üstüdür. Bu tarihi yapı içinde birçok ufak, küçük dükkandan alışveriş yapıp hediyelik eşya alabilirsiniz.

 veee hoşçakal İspanya

havaalanı

sahil

uçaktan görüntüler

nefissss yemekler

kahve ve çay keyfi